Hasar Kayıtlı Araba
Alınır Mı?
İkinci el otomobil piyasasında alıcıların
karşılaştığı en temel ve en kafa karıştırıcı sorulardan biri şüphesiz budur:
Hasar kayıtlı bir araba almak mantıklı mıdır? Bir yanda aynı modelin hasarsız
örneklerine göre çok daha cazip gelen fiyatlar, diğer yanda ise aracın
geçmişiyle ilgili endişeler ve potansiyel riskler. Bu ikilem, birçok alıcı için
karar verme sürecini zorlaştırır. Hasar kaydı, bir aracı otomatik olarak
"alınmaz" kılan bir damga mıdır, yoksa doğru incelendiğinde akıllıca
bir alışveriş fırsatı sunabilir mi? Bu sorunun cevabı basit bir evet ya da
hayır değildir. Karar, bilinçli bir değerlendirme, detaylı bir araştırma ve en
önemlisi profesyonel bir kontrolden geçer. D
Expert olarak, bu kritik kararı verirken ihtiyacınız olan oto ekspertiz
raporu sayesinde çok daha efektif karar vermenize destek oluyoruz.
Hasar Kaydı Nedir ve Neden
Önemlidir?
Hasar kaydı, en basit tanımıyla, bir
aracın karıştığı kazalar, maruz kaldığı hasarlar ve bu hasarların onarımı için
sigorta şirketleri tarafından ödenen tazminatların tutulduğu resmi dijital
sicilidir. Türkiye'de bu kayıtlar, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi (SBM)
tarafından yönetilen merkezi bir veri tabanında toplanır. Eskiden TRAMER
(Trafik Sigortaları Bilgi Merkezi) olarak bilinen bu sistem, bir aracın sigorta
geçmişine dair tüm detayları barındırır.
Bu kaydın önemi, alıcıya aracın geçmişi
hakkında şeffaf bir bilgi sunulmasından gelir. Satıcının beyanlarının ötesinde,
aracın daha önce kaç kazaya karıştığını, bu kazaların mali boyutunu ve aracın
sigorta şirketleri tarafından nasıl değerlendirildiğini gösterir. Hasar kaydı,
bir aracın piyasa değerini doğrudan etkileyen en önemli faktörlerden biridir.
Aynı zamanda, aracın gelecekteki güvenliği ve potansiyel masrafları hakkında da
kritik ipuçları verir. Hasar kaydı sorgulaması, ikinci el araç alımında bilinçli
bir karar vermek için atılması gereken ilk ve en önemli adımdır.
Hasar Kaydı Çeşitleri Nelerdir?
Piyasada her "hasar kaydı" aynı
anlama gelmez. Hasarın niteliği ve maliyeti, kaydın ciddiyetini belirler.
Alıcıların bu farkları bilmesi, doğru değerlendirme yapabilmeleri için
kritiktir:
●
Çarpma / Çarpışma Kaydı: Genellikle en hafif
hasar kayıtlarıdır. Küçük çaplı kazalar sonucu tampon, çamurluk, far gibi
kaporta aksamlarında yapılan onarım veya değişimleri ifade eder. Bu tür
kayıtlar, aracın iskelet yapısını ve ana güvenlik sistemlerini etkilemediği
sürece genellikle büyük bir risk teşkil etmez.
●
Bedelsiz Hasar Kaydı: Bu tür kayıtlarda bir
kaza bilgisi yer alır ancak bir hasar tutarı belirtilmez. Genellikle, kazada
kusurun tamamen karşı tarafta olduğu ve onarım masraflarının o aracın trafik
sigortası tarafından karşılandığı durumlarda ortaya çıkar. Tutar belirtilmemesi,
hasarın küçük olduğu anlamına gelmez. Bu nedenle bedelsiz kayıtlar, kazanın
niteliğinin mutlaka detaylıca araştırılmasını gerektirir.
●
Ağır Hasar Kaydı: Alıcıların en çok çekindiği
kayıtlardan birisidir. Bir aracın "ağır hasarlı" olarak kaydedilmesi,
geçirdiği kaza sonrası onarım masraflarının, aracın kaza anındaki piyasa
değerine (rayiç bedel) yaklaştığı veya bu değeri aştığı anlamına gelir. Bu,
aracın ciddi bir kaza geçirdiğinin, muhtemelen yapısal bütünlüğünü ve güvenlik
sistemlerini etkileyen onarımlar gördüğünün güçlü bir göstergesidir.
●
Pert Kaydı (Pert Total): Bu, bir aracın
alabileceği en ciddi hasar kaydı türüdür. Sigorta şirketi, kaza sonrası yaptığı
incelemede onarım masraflarının aracın piyasa değerini aştığına karar
verdiğinde, aracı "tam zayi" yani pert olarak kabul eder. Bu durumda
sigorta, araç sahibine aracın bedelini öder ve hurda belgeli aracı üzerine
alır. Daha sonra bu araçlar genellikle ihaleyle satılır ve toplanarak tekrar
trafiğe döner. Pert kayıtlı bir araç, tanımı gereği çok büyük bir kazadan
dönmüş demektir ve en yüksek riski taşır.
Hasar Kayıtlı Araba Alırken
Nelere Dikkat Edilmelidir?
Hasar kayıtlı bir aracı değerlendirirken
aceleci davranmamak ve duygusal kararlar vermemek esastır. Fiyatın cazibesine
kapılmadan önce atılması gereken adımlar şunlardır:
Öncelikle SBM (TRAMER) sorgulamasını
detaylı bir şekilde yapmalısınız. SMS ile 5664'e yapılan sorguda sadece toplam
hasar tutarına değil, kazaların tarihlerine ve adetlerine de odaklanın. Tek bir
büyük hasar mı var, yoksa çok sayıda küçük hasar mı? Bu detaylar, aracın
geçmişi hakkında size bir hikaye anlatır. Ardından, hasarın niteliğini anlamaya
çalışın. Tutanak, onarım faturası gibi belgelerle hasarın aracın neresinde
meydana geldiğini (ön, arka, yan) öğrenin. Unutmayın, bir tampon hasarıyla şasi
hasarı arasında dünyalar kadar fark vardır. Onarımın nerede ve nasıl yapıldığı
da bir diğer kritik konudur. Yetkili serviste orjinal parçalarla mı, yoksa
sanayide yan sanayi veya çıkma parçalarla mı onarıldığı, aracın bugünkü
durumunu ve güvenliğini doğrudan etkiler. Tüm bu araştırmaların ardından ise en
önemli ve vazgeçilmez adım gelir: Tarafsız ve kapsamlı bir oto ekspertiz. Hasar
kayıtlı bir araçta ekspertiz bir seçenek değil, bir zorunluluktur. D Expert’in
profesyonel ekspertiz uzmanları, aracın şasisinde, podyelerinde, direklerinde
işlem olup olmadığını, kaynak izlerini, en önemlisi de airbaglerin açılıp
açılmadığını ve usulüne uygun onarılıp onarılmadığını tespit edebilir.
Hasar Kayıtlı Araç Almanın
Avantajları Nelerdir?
Hasar kayıtlı bir araç almanın en
belirgin ve çoğu zaman tek avantajı, sunduğu fiyat fırsatıdır. Böyle bir araç,
aynı marka, model, yaş ve kilometredeki hasarsız bir emsaline göre piyasa
ortalamasının önemli ölçüde altında bir fiyata sahip olur. Bu durum, alıcıların
bütçelerini zorlamadan daha üst segment, daha yeni model veya daha yüksek
donanımlı bir araca sahip olmalarına olanak tanıyabilir. Özellikle hasar
kaydının, aracın mekaniğini ve yapısal bütünlüğünü etkilemeyen küçük
onarımlardan (tampon, far değişimi vb.) kaynaklandığı durumlarda, bilinçli bir
alıcı için bu durum gerçekten de mantıklı bir alışverişe dönüşebilir. Alıcı,
aracın geçmişindeki bu durumu bilerek ve kabul ederek, karşılığında ciddi bir
fiyat indirimi elde etmiş olur.
Hasar Kayıtlı Araç Almanın
Riskleri ve Dezavantajları Nelerdir?
Fiyat avantajının karşısında ise dikkatle değerlendirilmesi gereken ciddi riskler ve dezavantajlar bulunur. Bunların en başında güvenlik endişeleri gelir. Özellikle aracın şasisi, podyeleri veya direkleri gibi iskelet yapısını ilgilendiren onarımlar, ne kadar iyi yapılırsa yapılsın fabrikanın orjinal sağlamlığını sunmayabilir. Usulüne uygun onarılmamış veya hiç değiştirilmemiş airbagler, bir sonraki kazada hayati bir risk oluşturur. İkinci büyük dezavantaj, aracın düşük ikinci el değeridir. Bugün uygun fiyata aldığınız bir aracı, yarın satmak istediğinizde siz de aynı gerekçeyle fiyat düşürmek ve aracı satmakta zorlanmak durumunda kalabilirsiniz. Ayrıca, kalitesiz onarımlar ilerleyen zamanlarda size sürekli olarak beklenmedik mekanik ve elektronik masraflar çıkarabilir. Ağır hasarlı veya pert kayıtlı araçlara sigorta şirketlerinin kasko yapmaktan kaçınması veya çok yüksek primler talep etmesi de önemli bir dezavantajdır.